Tırmandıkça tırmandı. Ortaçağdan kalma kasabanın içerisinde su gibi buluyordu insan yolunu. Birden bastırdı yağmur, arnavut kaldırımı yokuşlardan gerisin geri sürüklemek istercesine O'nu. Bir cam kenarına dayandı. Portekiz gitarının nakış gibi işlediği şarkı çalındı içeriden kulağına. Dünyada çok az ses bu kadar büyüleyici bir tınıya sahipti. Nice iç yakan Fado'lar dinlemişti Lizbon'lu kadınlardan; ancak Portekiz'in başka hiçbir yerinde böyle mağrur ve yumuşak bir yakarış duymamıştı alınyazısına. Coimbra fadosu, yüzyıllardır sadece Coimbra Üniversiteli erkekler tarafından bestelenir ve yine onlar tarafından kara cüppeleri ile söylenebilirdi. Öylece oturdu kaldırıma ve hayal alemini çizgi çizgi kıyafetlerine işledi. Şarkı şöyle diyordu: 'Coimbra daha büyülü, veda zamanı geldiğinde'
Leave a comment